Adet görmek; rahim içi dokusunun (endometrium) kanama ile dökülmesi demektir.

Adet dönemi 3 evreye ayrılarak incelenebilir:

  • Birinci dönem yumurtanın seçildiği ve 20 mm çapa ulaşana kadar olgunlaştığı ‘‘Foliküler Faz”
  • İkinci dönem olgun yumurtanın küçük bir patlama şeklinde yumurtalıktan atıldığı ”Ovulasyon Fazı”
  • Üçüncü dönem ise gebe kalınması halinde embriyonun yerleşmesine kadar rahim içinin hazırlandığı ”Sekretuar Faz”.

Bu döngü gebelik ile devam edecek olursa rahim içi embriyonun gelişi ile değişen hormon düzeyleri ve rahim içi özel mekanizmalar ile adet görülmez.Gebelik olmadığında ise hazırlanan rahim içi doku yumurtalıkta progesteron hormon seviyesinin düşmesi sebebiyle dökülmeye başlar, hücreler ve aralarındaki bağlantı yapan maddeler kanama ile dökülür ve vajinadan gelir.

Adet düzensizliğinin nedenleri nelerdir?

Adet düzensizliğinin bazı sebepleri, aşağıdaki gibi sıralanmış olabilir;

  • Stres: Çok fazla kilo alma veya zayıflama, yeterli derecede beslenmeme ve düşük kalorili diyet programları, egzersiz düzeni içerisinde gerçekleştirilen değişiklikler, gerginlik, hastalıklar, seyahat ve günlük hayatı etkileyen farklılıklar, adet düzeninin bozulmasına neden olabilir.
  • Doğum Kontrol Hapları: Doğum kontrol haplarının büyük bir çoğunluğu östrojen ve progestin hormonlarının (bir kısmı yalnızca progestin içermektedir) bir kombinasyonunu içerir. Bu haplar yumurtalıkların yumurta bırakmasını önleyerek, hamile olmayı da engeller. Doğum kontrol haplarının kullanılması veya kullanımının bırakılması da, adet döngüsünde değişikliklere sebep olabilir. Adet düzeninin yeniden devam edebilmesi, hapın bırakılmasından 6 ay sonra tekrar düzelebilir. Yalnızca progestin içerikli olan doğum kontrol hapı kullanan kadınlar, adet aralarında kanama ile karşılaşabilmektedirler.
  • Uterin Polipleri veya Miyomları: Rahim polipleri, rahmin iç tabakasında rastlanan küçük (genellikle kanserli olmayan) oluşumlardır. Miyomlar ise, rahim kasından köken alan, genellikle iyi huylu, tümörlerdir. Boyutları 0.5 mm’den 10 ile 15 cm kadar olabilmektedir. Ağır kanamalara ve ağrıya sebep olabilirler. Miyomun büyüklüğü ile alakalı olarak komşu organlara baskı yapabilirler.
  • Endometriozis: Rahmi saran ve her ay adet akıntısı ile beraber vücuttan atılan endometriyal doku, rahim dışında gelişmeye başladığı zaman “endometriozis” e rastlanır. Doku yumurtalık, altı sindirim sistemi, rektum ve rahim arasındaki bölge, bağırsak, fallop tüpleri ve bölgedeki diğer organlar üzerinde büyüyebilir. Endometriozis belirtileri arasında adet düzensizliği haricinde aynı zamanda, kramplar, cinsel ilişki esnasında ağrı, normal dışı kanama, adet dönemi öncesinde ve sonrasında ağrılar bulunmaktadır.
  • Pelvik Enflamatuar hastalık: Kadın üreme sistemine etki eden bir enfeksiyon çeşididir. Cinsel temas aracılığı ile vajinaya giren bakteriler, rahim ve üst genital sisteme yayılabilir. Aynı zamanda bu enfeksiyona neden olan etkenler spiral takıp-çıkartırken, düşük, doğum ve kürtaj ve benzeri müdahaleler esnasında üreme organlarına sıçrayabilirler. Belirtilerinin içerisinde adet düzensizlikleri, vajina bölgesinde kötü koku, leğen kemiği bölgesinde ve alt karın bölgesinde ağrı, ateş, bulantı, kusma, ishal ve ağır vajinal akıntı yer almaktadır.
  • Polikistik Yumurtalık: Polikistik over sendromunda yumurtalıklar normalden daha fazla androjen (erkeklik hormonu) üretir. Böylece sıvı dolu keseler, yani kistler meydana gelebilir. Yüksek oranda androjen, yumurtaların gelişmesine engel olarak, ovülasyonun (yumurtanın atılması) gerçekleşmesine de engel olur. Bu durum daha çok obezite, infertilite, hirşutizm (aşırı kıllanma) ile alakalı olarak görülür.
  • Prematür Yumurtalık Yetmezliği: Bu durum özellikle 40 yaşından küçük olan, yumurtalığın özelliklerini tam anlamı ile yerine getirmediği kadınlarda görülmektedir. Adet kanamaları kesilir. Genetik olarak görülebileceği gibi, kemoterapi ve radyasyon terapisi sebebi ile de meydana gelebilir.

Yukarı Dön

Hediye Gönder

Beden Tablosu